1 Ocak 2017 Pazar

Zanzibar... Hint Okyanusunda Bir İnci...


Yıl 2012... Artık Avrupa'nın o hep birbirine benzeyen sokakları, meydanları ve katedrallerinden baygınlık gelmeye başlamış ve yeni yerler keşfetmeye karar vermiştik. Bize o dönem çok orjiinal gelen, hala da hatırlayınca belki de en etkileyici tatil anılarımıza sahip gezimizin ikinci ayağı idi Zanzibar. 

Her zaman yorucu ve bol aktiviteli bir lokasyonu daha sakin ve dinlenme amaçlı ikinci bir lokasyon ile kombine etmeyi seviyorum. İşte tam da bu amaçla Tanzanya'da yapacağımız Safari'nin hemen arkasına eklemiştik Zanzibar'ı...

Gidişimiz o dönemlerde biraz zorluydu, İstanbul'dan önce direkt uçuşla Tanzanya'nın başkenti Dar es Salaam'a uçmuş ve terminal dahi denilmeyecek bir alanda, gecenin 3'ünde indiğimiz havalimanında sabaha kadar bir tarafımızda backpackerlar diğer yanımızda kavruk renkli memleket ahalisi ile zifiri karanlıkta sabaha kadar beklemek zorunda kalmıştık ama kesinlikle değmişti. Şimdi ise hayat çok daha kolay, kısa süre önce THY direkt olarak Zanzibar'a yeni hattını açtı yani doğru zamanı bekleyip bu cennete kaçmamak için artık hiç bir neden kalmadı.

Peki Zanzibar neden bu kadar etkiledi bizi...Öncelikle enfes bir denizi vardı ki o an aradığımız tam da buydu. Daha sonra hızla adedini artıracak olsak da Zanzibar bizim ilk tropik ada deneyimimizdi, bu nedenle denizin rengi ve sundukları bizi kendine hayran bıraktı.

Bir de insanları bizi etkilemişti. İnanılmaz derecede fakir olmalarına karşılık bir o kadar da mutlulardı, evlerinde pencereleri dahi yokken yüzlerinde hep o kocaman gülümsemeleri ile hayatın bazen nasıl yavaş akabildiğini bize ispatlıyor gibilerdi.

Tarih vardı, hem de ne tarih. Acının en babası, insanlık tarihinin artık sayısı gittikçe artan o utanç anlarından bir tanesi de Zanzibar'da yaşanmıştı, dinlemek ve izlerini görmek etkileyiciydi.

Ve nihayetinde enfes deniz ürünleri. Neredeyse 3 kuruş paraya yiyebileceğiniz ıstakozlar, ıstakoz sandığımız karidesler ve aklınıza gelecek bilimum kabuklu deniz canlısı. Hepsi leziz mi lezizdi.

Gelin sizi 2012'nin Ekim ayına geri götüreyim ve bir kaç güzel fotoğrafla bu soğuk ve içimizi karartan olayların yaşandığı günlerde yaz için planınızı yapmanıza ön ayak olayım..


ZANZİBAR VOL.1 

MASUM METROPOL İNSANININ TROPİK ADA İLE BULUŞMASI

Zanzibar'a artık direkt olarak uçabildiğiniz gibi başkent Dar Es Salaam'dan da 15-20 kişilik pırpır uçaklarla ulaşabiliyorsunuz. Bu uçaklar fazla yükselmediklerinden muhteşem manzaralara ev sahipliği yapıyor. Uçuş'da sadece 21 dakika sürüyor :)




Adaya ulaştığınız havalimanı merkez olarak kabul edilen ve Unesco'nun Dünya Miras Listesi'nde buluan Stone Town yakınlarında. Ada oldukça büyük bu nedenle kalacağınız yeri özenle seçmenizi tavsiye ediyorum çünkü ada içindeki ulaşım öyle rahat ve de hızlı değil ne yazık ki. Genelde adanın hemen hemen bir çok köşesinde çok güzel denizler bulabiliyorsunuz. Biz tercihimizi adanın doğu kıyısındaki Kiwengwa bölgesinde bulunan Emerald Dream of Zanzibar adlı otelden kullanmış ve çok da memnun kaldık, ancak ikinci ama tercih etmediğimiz alternatif olan Nungwi bölgesine bizden sonra giden arkadaşlarımız da çok memnun kaldılar, bu bölgede de Doubletree by Hilton otelini rahatlıkla tavsiye edebiliriz.
                 




Deniz harika, tek dikkat etmeniz gereken nokta gelgit arasında geçen vakit çünkü su bir çekilmeye başlayınca 2 saatten önce geri gelmiyor ve bu arada yüzemiyorsunuz. Zaten otellerin her yerinde gelgit saatleri hakkında bilgi veren notlar asılıyor.








Adadayken mutlaka yapmanız gerekenlerden birisi Mnemba adası açıklarında atoll'de dalmak veya snorkel yapmak. Öyle büyüleyici bir coğrafya ki okyanusun açıklarına bir kaç mil gittikten sonra bir anda bir kaç metrelik harika bir atoll ve beraberinde muazzam güzelliklere ulaşabiliyorsunuz. Bu atoll dünyadaki sayılı dalış noktalarından birisi, vallahi ben söylemiyorum, onlar yazıyor :) CNN'de no:47...

http://travel.cnn.com/explorations/escape/outdoor-adventures/worlds-50-best-dive-sites-895793/

https://www.padi.com/scuba-vacations/tanzania

Biz otelimizin ayarladığı amatör bir balıkçı teknesi ile snorkell yapmaya gittik ve ne yazık ki o dönem GoPro'muz olmadığından bu güzellikleri fotoğraflayamadık ancak yol üzerinde rastladığımız yunus sürüsü ile yüzmek ve birbirinden güzel balıkların arasına dalmak gerçekten paha biçilmezdi. En sonunda da bize eşlik eden balıkçı rehberlerimizin hazırladığı bu meyve tabağı da tüm günümüzü yorgunluğunu aldı. 





Denize girmek ve dalmak haricinde daha bir çok farklı aktiviteyi Zanzibar'da yapabilirsiniz. Örneğin Stone Town'da harcanacak bir tam güne doyamayacaksınız. Ayrıca baharat bahçelerini gezebilir, bizim şansa denk geldiğimiz yunuslarla yüzme gibi aktivitelere de katılabilirsiniz.

Next: Stone Town gezi günlüğü 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder